top of page
Ara

İnziva Notları 1 "YANGIN 112"

Uçsuz bucaksız görünen bir deniz, iki tarafından dağ ile destekli. Dağlar çam ormanı, hava mis. Kumsal alabildiğine geniş. Sakin ve kimsesiz. Unutulmuşluk var havada. Sessizlik hakim.


Kamp alanı denize sıfır. Buğulu yeşil yapraklı zeytin ağaçları serpiştirilmiş. Çadırını istediğin yere kur. Yerler hafif kum, sararmış otların bazı yerleri esilmiş yeşil; palmiyelerden düşmüş kurumuş yapraklarla örtülü.


Hava hafif bulutlu, Bugün-yarın yağmur varmış. Biraz tedirgin etmedi değil. Ama izin vermek istedim deneyime. Direnç göstermeden içimden, varsın yağsın dedim, vardı ve yağdı. Bereket.


İlk yoga pratiğim için en uygun zaman yatmadan önce. Nefeslerle başlayan akış meditasyona doğru ilerledi. Açık hava, karanlık, esneyen bedene, durmayan zihin eşlik etti. Analiz etti, sorguladı, eleştirdi. Sonra birden sessizlik. Rüzgar. Dinledim. Kulağıma gelen ses rüzgarın mı? yoksa rüzgar sebebi mi?


Ağaç yapraklarının dallarda birbirine sürtünerek çıkardığı sese odaklandım. Bir senfoni gibi. Büyük bir orkestra. Şef rüzgar. Rüzgar ve sesler birbirinden ayrıldı birden. Zihnimde. Rüzgar ayrı, sesler ayrı. Görmedim ama hissettim.


Çadır rahat, şişme yatak konforlu. Hava serince ama rahatsız edici değil. Güzel bir uyku...


Saat 02:00 civarı. Ritmik bir ses ile uyandım. Araba alarmı gibi, ama hep aynı, istikrarlı ve kararlı. Çadırın biraz yakınında bir YANGIN 112 kutusu, kırmızı.


Ondan sandım. Yok sanmadım. Bildiğime inandım. Emindim. Beş saniye kadar arayla, alarm gibi bipleyen şey ne olabilirdi ki? Hayalimde kalktım, kutuda düğme aradım, kapattım. Gerçekte ise yattığım yerde sadece oldukça öfkeli bir şekilde düşünüyordum.


İlker de uyandı. "kutu ötüyor" dedim. Güldü. "kuş" dedi. "kuş öten" Çok güldüm. "öyle kuş mu olur" dedim. "kuşluğu senden mi öğrenecek" dedi. Gülüştük. Kuş susmadı. Devam etti. Ben de "o kuşun gagasından öperim" diyerek uykuya mutlulukla daldım.


Öfke bir anda nasıl da yer değiştirdi mutlulukla şaşırdım. Daha önce öyle öten bir kuş hiç tanımadım. Kuş dediğin melodik öterdi. Yani bence. Yanılmışım. Aslında zihnim beni nasıl da yanıltmış. Nasıl da saplanıp kalmışım bildiğimi sandıklarıma. Saki başka hiç bir ihtimal olamazmış gibi. Zavallı kırmızı YANIN 112 kutusu. İçinde sadece hortum varmış. Niye ötsünmüş ki...



63 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page