Kendine Güven ve Özsaygı
Güven bizim doğuştan hakkımızdır. Ancak daha çocukluğumuzda bile kendimize olan güvenimiz yara alır. Özgüvenimiz hem dikkatsiz bazı ebeveyn/bakımverenler hem de başka kişiler tarafından zedelenmiş olabilir.
Israrla yaşanan tolum baskısı çocukluktan itibaren kişinin kendini aşağılanmış hissetmesine neden olabilir. Sonra yetişkinliğe doğru bir sıçrayış gelir, ama sorunlar bitmez. Sanki toplum baskısı hep aynı seviyededir ve her şey sadece şekil değiştirmiş gibi görünür.
Her gün bizi daha çok beğenileceğimize, kabul göreceğimize, sevileceğimize ve özellikle de kendimize daha çok güvenebileceğimize inandırmak isteyen mesajların saldırısına uğruyoruz. Ancak reklamlar bize bezginliği, sinirliliği ve acıyı kabul etmeye yardım edecek bir ürün veya slogan sunamaz.
Bunların hepsi özgüveni kemirir. Ve böylece sahip olduğumuza inandığımız ve bize kontrol edilebilir gibi görünene endişeyle sıkıca tutunuruz. Sonra bu zor zahmet sahip olunan şeylerden birini kaybedince sallanan binanın tamamı yıkılır ve dünyaya geldiğimizde beraberimizde getirdiğimiz ilk güvenden geriye sadece parçalar kalır.
Eğer sınırlarınızı sabırla genişletirseniz özgüveniniz büyüyebilir, hiç açılmamış alanlara daha fazla enerji akabilir.
Yeni öğrenilmiş bir Yoga duruşu bedenin sınırlarının yanı sıra zihnin sınırlarını da genişletir. Böylece zamanla dış dirençlerden daha az zarar görmeye başlarız.
Güven ve sabır sahibi olmak kişisel gelişimin anahtarıdır. Yoga bize yarışma baskısı olmadan büyüme izni verir. Yoga, bütün gün boyunca peşinden koştuğumuz şeye-kendimize- birkaç dakika dahi olsa konsantre olmamıza izin verir. Yoga bize, acıyı ve aşağılanmayı esiri olmadan kabul etmek ve onlar üzerinde çalışmak için gereken huzuru verir. Zihin sakinleştiğinde ve ruh belirdiğinde tekrar kendimizi hissedebilir ve özgüvenimizi yeniden bulabiliriz.
Комментарии