Kişisel sınırlarımın farkına varalı çok olmadı. Bundan dolayıydı belki verdiğim tavizler, burama kadar gelmeler, sonra ani patlamalar ve geri dönülmeyecek yollara girmeler. Büyürken sınır konmamış çocuk sınır nedir bilmeyince yetişkin olduğunda hem kendi sınırlarını çizmekte hem de başkalarının sınırlarına girmekte zorlanır. Ya çok geride kalır ya da sınırları ihlal eder.
Kişisel sınırımızın tek bir dinamiği olmamalı diye düşünüyorum. Yakın çevre için, uzak çevre için, iş ve aile için, az tanıdıklar ve çok tanıdıklar için gibi bir çok seçeneğe bir çok renkte sınır çizilebilir. Burada önemli olan bu sınırın gerçekliği ve sürekliliğidir. Aynı kişiye bir gün sarı çizgi bir gün kırmızı çizgi çizmek karşımızdakinin hareketlerini de zorlaştırır. Net olmak ama gün geçtikçe gelişip dönüştükçe sınırları revize etmek, esnek olmak aslolandır.
Buradan yola çıkıldığında kişisel alanımızın bir çöp boşaltma yeri olmadığını da vurgulamak isterim. Özellikle sosyal mecrada posta kutularımız, mesaj iletişim alternatiflerimiz de kişisel alanımıza girmektedir. Gelişigüzel geçerken şuraya da çöpümü boşaltayım alışkanlığı karşı tarafın sınırlarının ihlalidir. Yoga felsefesinde yoga basamaklarının ilki olan Yama basamağında kişinin kendini kontrolü ele alınmış, kendine yapılmasına izin vermediğin hiçbir şeyi aynı şekilde başkasına da yapmamaya dikkat edilmesi de önceliktir.
Dengede ilişkiler kişisel denge unsurlarıyla mümkündür. Bize hep başkaları için yaşamak, başkalarına hizmet etmek, başkalarına ayıp etmemek öğretildi. Bu yüzdendir ki kendimizi hep arka plana attık. Kendimizi yok saydık. Oysa her şey bizimle başlıyor ve bitiyor. Biz iyiysek her şey iyi, herkes iyi. Biz dengeli ilişkilerle sınırımızı zihnimizde belirlediğimizde karşı tarafa bu kolektif zihin aracılığı ile iletiliyor. Çoğu iletişimimiz önce sözler olmadan zihinde gerçekleşiyor. Biz kendimize verdiğimiz değer ile değerlendiriliyoruz. Eğer bu sınırları kendi zihnimizde belirlememiş isek, kendi değerimizi bilememiş isek, karşı tarafın sınır ihlaline, dayanılmaz bir hal alınca isyan ediveriyoruz.
Modern çağın getirdiği teknoloji kolaylığı bir süre sonra eziyet olmasın. Sınırlarımızı belirleyerek kolektif bilince gönderelim ki hayat konforunu sunsun.
Comments